Adıyaman Gölbaşı İlçesi |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Genel Durum
İlçemizin tarihi önemi, coğrafi konumundan kaynaklanmaktadır.İlçemizde kayda değer sur,kale tapınak gibi benzeri tarihi yapılar az ise de çeşitli yerlerdeki mağaralardan buranın iskan alanı olduğu görülmektedir. Gölbaşı İlçesinin en önemli tarihi yönü,yol kavşağında bulunmasıdır.Bu yol Cumhuriyetin kuruluşundan sonra İlçemizden geçen Devlet Demiryolu ve Doğu –Güneydoğu Akdeniz bağlantı yolu olan kara yolu ile pekişmiş ve özellik belirginleşmiştir.Çünkü ,ilk çağlarda Gölbaşı’ndan geçen transit yol "Bağdat Yolu " , " Savaş Yolu ", " Halep Yolu " ," Murat Yolu " gibi isimlerle anılmıştır. İlçe Türkiye’mizin İdari yapılanmasında değişik illerin sınırlarına (Adıyaman- Malatya ) girmiştir.1958 yılında Besni ( Behisni ) İlçesinden ayrılarak,Adıyaman İline bağlı bir ilçe olmuştur. İlçenin tarihi durumunu incelerken elbette Adıyaman’ın tarihi seyri içerisinde değerlendirme yapılmıştır.Çünkü çeşitli devletler bu topraklarda hakimiyet sürerken,aynı özellik ilin diğer ilçeleri için de geçerlidir.Bu doğal bir tarihi gelişmedir. Yaptığımız inceleme ve araştırmalarda İlçemizin tarihsel akışını , tarihi devir ve dönem içinde incelemeyi daha yararlı gördük.Şimdi bu süreçleri inceleyelim.
2. Paleolitik Devir
Güneydoğu Anadolu’da Fırat vadisi boyunca Gaziantep’te (Dülük ) ve Adıyaman Çevresinde (Pirin – Palaş ) Gölbaşı İlçemizde de ; Belören Beldesinin 3 km.kadar mesafesinde “ Tilki kalası” mevkiinde bir ören yeri olup,burada küçük bir mağara bulunmaktadır. Beldenin batısında 6 km.mesafede “ Höyük “ mevkiinde taş yığınları ve sarnıçları “ Peri önü “ mevkiinde bir höyük vardır.Beldenin güneyinde olup 2 km.mesafesindedir.Beldenin kuzeyinde 4 km.mesafede dört tane “İllez Kani” mevkiinde ören yerinde seramik ve taş kırıntısı ve yığıntıları vardır.” Kaba söğüt” mevkiinde de bir ören yeri mevcuttur. Çatal tepe Köyünde “ Kara Mağara “ mevkiinde, Yol Bağında ,” Pencereli Mağara “ vardır. Mağarada pencere (taka) bulunduğundan bu ismi almıştır.Kazı amacıyla çok tahrip edilmiştir. Ayrıca , aynı yerde “ merdivenli Mağara” vardır.Burada “Heyik Dağından “ su getirmek için taştan basmaklar vardır.Mağaranın içi oldukça karanlıktır.Işıkla bakıldığında duvarda bir kirpi ve daha değişik rölyefler görülmektedir. Yukarı Çöplü Köyünün “ Baytar “ mevkiinde yapılmış mağaralar vardır.Aşağı Nasırlı ile Gedikli Köyü arasında “ Kırkbayır “ mevkiinde ağzı kapaklı ve içinde kadın rölyefli bir mağara bulunmaktadır. Hacılar Köyünün güney ve kuzeyinde iki tane mağara vardır.Bu mağaralarda insan kemiklerine rastlanmıştır. Yaylacık (Köristan ) Köyü’nün doğusunda 2.5 km.mesafede “ Kale “ mevkiinde bir mağara vardır.Genişliği 12.metre kadar,derinliği ise bilinmemektedir. Yine Köyün Kuzeyinde 3 km.Harmanlı’ya doğru “ Eski Ören “ yerinde mezar yeri ve su havuzu vardır.Ayrıca,burada yerdeki taşın üzerinde üç kanal çizgi ile insan resmi vardır.Aşağı Nasırlı Köyü’nün “ Kız Kapan “ Mağarası ile buraya merdivenle çıkılan başka mağaralar vardır.Köyün Güneyinde 2 km.mesafede “ Çardak veya Gölün Başı Mağarası “ adı verilen yerdeki mağarada “ Öküz kafası” kabartması bulunmaktadır.Buraya yerel isimle “ Musa Gediği” denilmektedir. Aynı Köyün Kuzeyinde “ Kırk Bayır” denilen yerde,2 km.mesafedeki mağarada 5-6 csesdin konulabileceği büyüklükte seki vardır.Ayrıca aynı yerde başın konulması için yer yapılmıştır.Çevredeki dağlık alanlarda Aşağı Karakuyu Köyü’nün doğusunda “Göl Mevkiinde “ 3 sarnıç vardır. Akçabel (Penbağı ) Köyünün doğusunda 2 km.mesafede “ Yalangoz” mevkiinde “kirvelik “ adıyla anılan yerde mağaralar vardır.Bunlar üç tanedir. Bir mağaranın içi tamamen toprakla dolu,diğer iki mağara ise açıktır.Köyün 200 metre kuzeyinde “ Kolaycık” mevkiinde tarihi bir yapı ve bu yapının önünde taştan oyma bir “Tümbül” kuyusu vardır.Ayrıca Köyün Güney Batısında “ Armutlu mevkiinde “Kızıl seki”de de aynı şekilde iki tane tümbül daha vardır. Bu yerleşim birimlerindeki mağaralardan anlaşıldığı gibi buralarda PALEOLITİK devirde kalabalık bir nüfusun barındığı anlaşılmaktadır. Aşağı Nasırlı ve Harmanlı’daki mağaralarda yapılan tesadüfü gezilerde buğday tanelerine rastlanmıştır.Bu da “ Erken Neolitik “dönem olarak insanların üretime geçtikleri ve ilk köy kültürlerini ortaya çıkarmaktadır. Doğada Yabani olarak yaşayan koyun,keçi, sığır ve domuz gibi hayvanların beslenip evcilleştirildiği ; buğday,arpa,bakla,keten ve kenevir gibi bitkileri yetiştirildikleri devrin belirgin bir özelliğidir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|